Mevlana Rubaileri
Ruhen düşük, alçak bir kişi, bir takım saf kimseleri
kandırmak için velilerin sözlerini çalar.
***
Sen, uyanık kaldıkça, uyanıklık dedikodusu ile
uğraştıkça, uykuda gizlenen rüyalardan, rüyalardaki konuşmalardan nasıl mânâ
kokusu alabilirsin? Görünen alemin sırlarından nasıl haberdar olabilirsin?
***
Dostun, dostlarla buluşması hoştur. Sen de mânâyı
yakala, eteğinden tut, sûret, görünüş inatçıdır, serkeştir.
***
İnatçı sûreti, görünüşü eziyetle, riyâzetle erit ki
onun altında gizlenmiş bulunan Vahdet Hazinesi’ni görebilesin.
***
Biz bütün kâinata, tek bir cevher halinde
yayılmıştık, orada hepimiz de başsızdık, ayaksızdık.
***
Bizim alıp verdiğimiz bu nefesler de, bizim
canlarımızı, tıpkı onun gibi azar azar dünya hapishanesinden çalar götürür.
***
Candan, gönülden söylenen güzel sözler, dualar,
niyâzlar, yakarışlar, Allah’a doğru yükselir. Hakk’tan başka kimsenin
bilmediği, bir yere kadar varır, ulaşır.
***
Temizlenmiş ve arınmış olan nefeslerimiz, hoş
sözlerimiz, yücelir, yücelir, bizden armağan olarak ölümsüzlük, sonsuzluk
alemine varır.
Sonra sözlerimizin, niyâzlarımızın sevabı, Allah’ın
rahmeti eseri olarak kat kat çoğalarak bize gelir.
***
Gerçeği anlayabilmek için sahabeden bazıları
Peygamberimizden insanı azdıran nefsin hilesine dâir bilgi isterlerdi.
***
Sahabenin araştırıcı olanları, kılı kırk yaranları,
Peygamberimizin, nefsin hilesi hususundaki beyanları karşısında hayran
kalırlardı.
***
Put kırmak kolaydır, hem de pek kolay, fakat nefis
putunu kırmayı kolay sanmak, bilgisizliktir, bilgisizlik.
***
Beden, hased evidir, ama, Allah, kâmil insanların
bedenlerini tertemiz etmiş, arındırmıştır.
***
“Evimi temizleyin” âyeti, vücut ve ruh temizliğini
emreder. Gerçi, vücut topraktan yaratılmıştır. Fakat, gerçekte vücut bir nur
hazinesidir.
***
Büyüklerin büyüğü olan, gönüllere gönül kesilen
sevgili peygamberimizin; “Namaz ancak kalp huzuru ile tamam olur” hadisini
hatırla da nefsten, yani şeytandan kurtulmak için kalp huzuru ile namaza başla.
***
Allah’ım, sen her gece ruhları ten tuzağından azad
eder, onları dünyaya âit işlerden, hâtıralardan kurtarırsın.
***
Ruhlar, her gece ten kafesinden kurtulurlar da,
kimsenin hükmü altında bulunmadan, kimseye hükmetmeden hürriyete kavuşurlar.
***
Ârif olan zâtın hali, uyanık iken de böyledir. Yâni
ârif olan, uyanık iken de dünyaya karşı uykudadır. Cenâb-ı Hakk, Ashab-ı Kehf
hakkında da; “Onlar uykuda idiler” tâbirini kullanmıştır. Bu nasıl olur?
***
Halkın canları, nedeni, niçini olmayan bir sahraya,
“Ruhlar alemine” gider. Ruhları ruhlar aleminde, bedenleri de yattıkları yerde
istirahat eder.
***
Sonra, İlahi bir işaretle, bütün ruhları, tekrar ten
tuzaklarına getirir, onları iyi ve âdil insan olmaya dâvet eder.
***
Sabahın yaratıcısı olan Allah, İsrafil gibi bütün
ruhları alır o ülkeden, ruhlar aleminden şu görünen aleme, sûret alemine
getirir.
***
Yorumlar
Yorum Gönder