Şeyh el-Akta'



Dağlarda yasayan bir derviş vardı. Yalnızlık dostu ve arkadaşıy­dı. Dağlardaki elma, armut, nar gibi meyveleri yer, başka hiçbir şey yemezdi.
- Ya Rabbi, seninle ahdim olsun, ağaçlardan meyve toplamayayım, rüzgârla düşenlerden başkasına elimi uzatmayayım, demişti.
Nezrine bir süre vefa etti. Sonunda rüzgârın hiç esmediği günler geldi. Derviş tam beş gün sabretti, armut ağacını silkmedi, fakat aç­lığı şiddetleniyordu. Bir dalda birkaç armut gördü, fakat yine sabredip kendisini çekti. Bu sırada rüzgâr dalı eğdi, dervişin nefsi galebe çaldı, açlık zahidi nezrine vefadan alıkoydu. Ahdini unuttu, daldaki armudu koparıp yedi.
O sırada, yirmi ya da daha fazla hırsız da o civara gelip konmuş­lardı. Çaldıkları şeyleri aralarında pay ediyorlardı. Birisi emniyet müdürüne haber vermişti, adamları gelip hepsini yakaladılar. Bu arada bilmeden zahidi de tutukladılar. Emniyet müdürü hiddete gelip cellada: 
- Hepsinin el ve ayaklarını kes, diye emretti.
Cellat oracıkta hepsinin sol ayaklarıyla sağ ellerini kesmeye baş­ladı. Sıra zahide geldi, önce elini kestiler, cellat ayağını da kesmek üzereyken, yüksek rütbeli bir atlı gelip yetişti. Cellada:
- Ey köpek, kendine gel, dedi, bu filan şeyhtir. Neden onun eli­ni kestin?
Cellat elbisesini yırtıp başını döverek yana yakıla emniyet mü­dürüne durumu anlattı. Emniyet müdürü yalınayak gelip özürler di­lemeye başladı:
- Allah şahit ki bilmedim, beni bağışla, diye yalvarmaya başladı. Şeyh dedi ki:
- Ben bunun sebebini biliyorum, suçumu anlıyorum, dedi, ben O'nun yemininin hürmetini çiğnedim, O da benim yeminimle sağ elimi kestirdi. Sana hakkımı helal ettim, sen bilmeyerek yaptın.
Böylece zahidin adı halk arasında Şeyh-i Akta' kaldı, Eli Kesik Şeyh. Bir gün adamın biri onu çerçöpten yapılmış bir gölgelikte zi­yaret etti. İki elle zembil örmekte olduğunu gördü. Şeyh ona:
- Neden izinsiz içeri girdin, diye sordu.
- Sevgimden, dedi adam.
- Öyleyse gel, fakat bunu gizle, hiç kimseye söyleme! Bundan sonra halktan bir grup da onu iki elle zembil örerken  pencereden gördüler. Şeyh:
- Ya Rabb, hikmetini sen bilirsin, dedi, ben gizliyorum, sen açıyorsun.
Ona şöyle ilham geldi:
- Birkaç kişi senin elinin kesik olmasını kınadılar. Bu yolda ya­lancı olmandan dolayı Allah'ın seni rüsvay ettiğini ileri sürdüler. Onların bu kötü şüphe içinde kalmaları istenmedi.  

                            
 Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Başımıza ne geliyorsa...