Mevlana ve Allah Sevgisi



Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin. Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onlar zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgârdandır.
***

Yola rehbersiz giren iki günlük yolu yüzlerce yıl gidecek... Üstatsız meslek edinen şehir ve kabaların maskarası olur.
***

Hak yolunda yalnız gitme, bu yol tehlikelerle doludur. Bu yolda, yol kesenler çoktur. Senin tek bir canın var, canınsa düşmanı pek çok...üstelik içinde bulunan can düşmanını tanımıyor, ona can diyorsun, cihan adını takıyorsun. Bu dünyada senin gibi aptallar pek çoktur.
***


Sen rezilliği içinde ulaştığın her şeyi senden çalacak bir rezile mürit olmuşsun. O, şeref kazanmamış ki sana nasıl kazandırsın? O, sana nur değil karanlık verecektir.
***

Gözleri iyileştiren kör bir adam gibi: Bir parça bezden başka neyle senin gözlerini meshedecek? Onda Allah’ın kokusu veya izi bile yok fakat hala Şit veya Adem gibilerden daha büyük olduğunu iddia ediyor. Şeytan onu kucaklamış da; "Bizler veliler hatta onların büyüklerindeniz" deyip duruyor. O kimse dervişlerin dünyasından pek çok söz aşırır ki insanlar kendisini hakiki mürşit sansın.
***

Büyük velilerin sözleri yüzlerce farklı biçimde görünseler de Allah ve yol bir iken nasıl olur da onların sözleri iki olabilir? Sözler farklı formda görünür fakat onlar manada birdir. Formda çeşitlilik fardır anlamda ise hepsi uyumludur.
***

Mesela bir kral bir terziye elbise dikmesini emretse bir kişi ipi yapar, diğeri onları birbirine bağlar, bir diğeri elbiseyi dokur, bir diğeri koparır, bir diğeri iğneyi kullanır. Bu formların hepsi farklı ve çeşitlidir; fakat anlamda birleşir tek bir görevi icra eder.
***

Bez yıkayan iki arkadaşa bak: Dışarıdan çekişiyor görünürler. Biri elbiseyi suya sokar fakat diğeri onları kurutur. Daha sonra ilki onları yeniden ıslatır sanki ikisi de birbirine aykırı işler görüyorlarmış gibi. Fakat görünürde çekişiyor görününler kalpte birdirler ve tek bir görevi uyumla yerine getiriyorlardır. Her peygamber ve her velinin kendine göre bir usulü vardır fakat bunlar Allah’a ulaştırır çünkü hepsi birdir.
***

Göğsünün içindekini gerçek gönül sanan kimse, Hak yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı. Aslında tespih, seccade, tövbe, sofuluk, günahtan sakınma bunların hepsi yolun başıdır. Hak yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı.
***

Ey Hak yolunun yolcusu! Eğer sende bu yolun tutkusu varsa, senin başında da bu kapının, bu dergahın sevgisi bulunuyorsa, Hak ehlinin açtığı iman ve sevgi kapılarının anahtarı nedir biliyor musun? O da "La ilahe illallah" kelimesini çokça, hoşça söylemektir.
***

Rahmet kapıları dilencilere hırslarından dolayı kapandı. Zekât verilmeyince yağmur bulutu gelmez, zina artınca bulaşıcı hastalıklar artar. İçine gam ve kasvetten ne gelirse korkusuzluk ve küstahlığından gelir.
***

Sırların gönülde kalırsa, muradın çabuk gerçekleşir. Tohum toprağa gizlenirse yeşerir.
***

Zahiri güzelliği ait olan aşklar aşk değildir. Onlar sonuçta utanç olurlar. 
***

Cihan dağdır, yaptıklarımız ses. Başına gelenler o sesin yankısıdır . 
***

Bu sıkıntılar çileler ocağın posayı gümüşten ayırması içindir. İyi ve kötünün imtihanı altının kaynatılıp, tortunun üste çıkmasıdır.
***

Manâ yüzünden yükselmek, temiz ruhlara nasiptir .
***

Kimde dert varsa o koku almış, dermana ermiştir. Kim daha çok uyanıksa, derdi daha fazladır.
***

Allah bir kimsenin perdesini yırtmak isterse o kişiyi temiz insanları ayıplamaya sevk eder. Ayıbını örtmek dilerse o kimse ayıplı kimseler hakkında konuşamaz hale gelir. Yardım etmek isterse, ona dua ve yakarış kapısını açar.
***

Gam ve kederin anahtarı sabırdır. Endişe etmekten sakın, sakin ol. İlacın başı perhizdir. Düşünce ve mantık perhizi yap ki, can kuvvetini göresin. Kaşınmak uyuza ilaç olmaz, sadece kaşıntıyı artırır.
***

Başına gelen eziyetler artıyor değil mi? Buğdayı başak olsun diye toprağa attılar. Değirmende un olsun diye ezdiler. Ekmek oldu. Dişleri ile ezdiler. Ezil ki can olasın. Can veresin.
***

Alemde her şey bir şeyi yemektedir. Alem adeta, yenen ve yiyenden ibarettir. Toprak yağmuru yer, meyveler yetişir; insan meyveleri yer de can hayat bulur. Fakat yeni bir can ve bakışa sahip olmak için bazı yemeleri terk etmen gerekir. Bebek memeyi ve sütü bırakırsa önüne meyveler ve enva-i çeşit yemeklerden oluşan bir sofra açarlar. Sen de lokma yemeyi azalt da can sofrana farklı bir alemden taamlar açılsın.
***

İnsan yazın kışı ister, kışın da yazı... Bir hale katiyen razı olmaz, ne darlıktan hoşlanır, ne genişlikten ve boşluktan. Rahata erdi mi de inkâra sapar. Geberesi insan, efendisine ne kadar da nankördür.
***

Gökten yeryüzüne ne yağarsa yer ne kaçabilir, ne de çare bulabilir. 'Sizi topraktan yarattık' ayetini unutur da Hak'tan gelene öfkelenirsin. Topraksın, arştan gelenden kaçamazsın. Toprak gibi razı ve mütevazı ol.
***

Gamdan sevinmeye çalış. Gam, vuslat tuzağıdır. Bu yolda aşağıya düşüş aslında hakikâte yükseliştir. Gam bir hazinedir. Senin zahmet ve meşakkât çekişinse maden... Gam derdine düşen, madeni kazmaya başlamıştır. Azimle kazan, ulaşır defineye.
***

Dudak kuruluğu suyu haber verir. Bu eziyet ve susuzluk; suya vuslatın alametidir. Bu aramak; kutlu bir iştir. Hak yolundaki bu isteğin engellerini giderir. İstek; dileklerin anahtarıdır.
***

Parça bütünden koptu mu işe yaramaz. Bedenden bir uzuv kesilirse o uzuv işe yaramaz hatta murdar olur. Tekrar aslına iade edilmezse ölü kalır. Hak'tan nasıl ayrı kalabilirsin? Sen oraya aitsin...
***

Aşkın gıdası, ekmeksiz ekmeğe aşık olmaktır. Aşkında doğru olan kişi, varlığa bağlanamaz. Aşıkların varlıkla işi olmaz. Onlar, sermayesiz kâr elde edenlerdir.
***


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Başımıza ne geliyorsa...