Muhtesip ve Sarhoş



Muhtesip, gece yarısı bir yere uğradı. Duvar dibinde bir adamın uyuduğunu gördü:
- Hey, sarhoş musun, ne içtin, diye bağırdı.
- Testidekinden içtim, dedi adam.
- Testide ne var?
- İçtiğim şey.
- Bu, gizli bir söz. Söyle, ne içtin?

- Testide gizli olan şeyi işte.
Muhtesiple sarhoşun konuşması bu şekilde uzayıp gitti. Sonun­da muhtesip:
-Gel de bir "Ah" de, diye emretti.
Adam:
- Hu, hu, dedi.
- Ben sana "Ah de!" dedim, "Hu de!" demedim.
- Ah, dertten, gamdan olur. Hu ise neşeden. Sarhoşların hu huları neşedendir.
- Gevezelik edip durma, kalk!
- Yürü git!
Muhtesip iyice öfkelendi:
- Haydi zindana, dedi.                                                                     
- Ey muhtesip, beni bırak da işine git. Benim yürümeye kudretim olsa burada yatar mıydım, evime giderdim.
Kör olan gönül, canı, kulağı, gözü olsa bile yol alamaz, yürüye­mez.

Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Başımıza ne geliyorsa...