Mezar Gibi Ev



Çocuğun biri, babasının tabutu önünde ağlıyor, başını dövüyor­du:
-  Babacığım, diyordu, seni nereye götürüyorlar? Seni toprağın altına yatıracaklar. Öyle dar, öyle karanlık bir eve götürüyorlar ki orada ne halı var, ne hasır. Ne gece bir ışık var, ne gündüz bir dilim ekmek. Ne kapı var, ne pencere. Ne dost var, ne komşu...

Çocuk bu şekilde o evin özelliklerini anlatmakta, gözünden
kan­lı yaşlar saçmaktaydı. Onu dinleyen bir başka çocuk babasına:
- Baba, bu adamı vallahi bizim eve götürüyorlar.
- Sen ahmak mısın, dedi babası.
- Şu özellikleri bir dinle, dedi çocuk, anlattığı yer seksiz şüphe­siz bizim ev. Ne hasır var, ne ışık, ne yemek. Ne kapısı mamur, ne penceresi.
Halk başkasını ayıplar, bilmez ki aynı nişaneler kendisinde de  var.

Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Başımıza ne geliyorsa...