İleri Görüşlü Kuyumcu



Adamın biri bir kuyumcuya gelip:
- Bana terazini versene, altın tartacağım, dedi.
- Bende kalbur yok, dedi kuyumcu.
- Benimle alay etme, dedi adam, ver şu teraziyi.

- Dükkanımda süpürge yok!
- Bırak alay etmeyi, ben senden terazi istiyorum, anlamazlık-tan gelme.
- Sözlerimi manasız sanma, dedi kuyumcu, sen kuvveti kudreti kalmamış bir ihtiyarsın, hiç şüphem yok ki, zayıflıktan elin titreye­cek. Tartacağın altın külçe de değil, tozu var, kırık dökük. Elin tit­reyecek, yere dökeceksin. Sonra da bana gelip, toza toprağa dökülen altınını süpürmek için benden süpürge isteyeceksin. Altını süpürüp bir yere toplayınca da, topraktan ayırmak için gelip kalbur isteye­ceksin. Ben işin sonunu önceden gördüm, sen başka tarafa git!
Akıllılar önceden feryat ederler, bilgisizlerse işin sonunda başla­rına vururlar! Sen işin önünde sonunu gör de kıyamet günü pişman olma!


 Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Başımıza ne geliyorsa...