İbrahim Edhem'in İğnesi



İbrahim Edhem deniz kıyısında bir yerde oturmuş, hırkasını dikmeye koyulmuştu. Ansızın oraya bir emir geldi. O emir, İbrahim Edhem'in padişahlık zamanındaki adamlarındandı, onu tanıdı, hu­zurunda el bağladı. Şeyhin hırka dikmekte olduğunu görünce şaşır­dı:

- Sultanlığı terk etti de şu yoksulluğu seçti, diye düşündü. Bu ne acayip iş, padişahlığı bıraksın da yoksullar gibi kendi hırkasını dik­sin!
İbrahim Edhem, onun aklından geçenleri sezdi. Derhal iğnesini denize attı ve yüksek sesle iğnesini istedi. Yüzlerce balık, her birinin ağzında birer altın iğne olduğu halde denizden baş çıkardılar. Şeyh, yüzünü o emire dönüp:                       
- Ey emir, gönül saltanatı mı iyi, öyle bayağı saltanat mı? Emir, bunu görünce vecde geldi, bir ah çekip:
- Balık bile piri tanıyor da biz ondan uzağız, diyerek ağlaya ağ­laya yola çıktı.

 Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Başımıza ne geliyorsa...