Behlül ve Derviş



Behlül, dervişin birine:
-      Ey derviş, dedi, halin nasıl, anlat bakalım.
Derviş:
-  Dünyadaki işler daima bir adamın gönlünce olursa o adamın hali nasıl olur, dedi, işte ben o haldeyim.
- Bu hale sahip olduğun yüzünün nurundan belli, dedi Behlül, fakat bunu bana herkesin anlayacağı şekilde anlat.

- Şu herkesçe malumdur ki alem Allah'ın emrine ram olmuştur. O'nun kaza ve kaderi olmadan ağaçtan yaprak bile düşmez. Nasip et­medikçe boğazdan lokma girmez, insanların yuları, dizgini olan gö­nüldeki istekler de Allah'ın emriyle meydana gelir. O halde, Allah'ın takdirine kul razı olursa, bu rıza sevap için değil, kendiliğinden ve gönül hoşluğuyla olursa, artık böylesi kul Allah için güler, neşelenir. Kaza ve kader onun için şekerle yapılmış helva gibidir. Bu kulun huyu ve yaradılışı böyle olursa, alem onun emrine, fermanına tabi sayılmaz mı?

Mevlana'dan Hikayeler Blog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şehzade gerçek aşkı nasıl buldu?

Mevlana'dan Öğütler ve Nasihatler

Başımıza ne geliyorsa...