Âmâ Şeyhin Sırrı
Bir zamanlar yoksul bir derviş
temmuz ayında kör bir şeyhin evine misafir olmuştu. O iki zahid birkaç gün için
bir araya gelmişlerdi. Misafir, evde bir Mushaf gördü. Kendi kendisine:
- Bu Kur'an-ı Ker'im'in burada
işi ne, diye düşündü.
Bu fikirle huzuru kaçtı. Evde
kör şeyhten başka kimse olmadığına göre mushafın işi neydi?! Bir şey
sormamaya, sabretmeye karar verdi. Gece yarısı Kur'an sesi duydu. Kör,
mushaftan Kur'an okuyordu, hem de yanlışsız. Dedi ki:
- Ey şeyh, gözün görmediği
halde nasıl oluyor da o satırları okuyabiliyorsun? Okuduğun satıra bakıyor,
parmağını harflerin üstünde gezdiriyorsun.
Ama şeyh:
- Allah (c.c.) bunu yapamaz mı
ki, niye şaşıyorsun, dedi, ben Allah'tan, Kur'an okurken görmeyi niyaz
etmiştim. Allah'tan bana bu duamın kabul olduğuna dair nida geldi. Ne vakit
okumak üzere mushafı elime alsam gözlerim görür.
Allahu Teala (c.c.) kuldan
neyi alırsa ona karşılık ihsanlarda bulunur. Veli, bu sebeple Allah'a itiraz
etmez.
Yorumlar
Yorum Gönder