Hz. İsa (a.s.) Ve Yoldaşı
Ahmak bir adam Hz. İsa (a.s.)
ile yoldaş oldu. Gözüne yol üstündeki kemikler çarpınca:
- Ya İsa, dedi, ölüleri
diriltmek için okuduğun ism-i azamı bana da öğret ki ben de okuyup kemiklere
can vereyim, iyilik yapayım! Hz. İsa (a.s.):
- Bu, sana göre değil, dedi,
bunun için meleklerden daha yüksek bir idrake sahip olman gerekir. Eline Musa (a.s.)
gibi asa istiyorsun ama, onun eli nerde, seninki nerde?!
- Ya Rabb", dedi İsa (a.s.),
bu adam neden kendi derdiyle uğraşmıyor? Neden kendi canının derdine düşmüyor?
Kendi ölüsünü bırakıyor da yabancı bir ölüyle uğraşıyor?
Allahu Teala (c.c.):
- Diken eken ancak yeşermiş taze diken elde edebilir,
buyurdu. Bunun üzerine Hz.İsa, o kemiklere ism-i azam'ı okudu, Allahu Teala da o kemiklere can verdi, oradan kara
bir aslan sıçradı, gelip o ahmağa saldırdı. Gencin kellesi koptu, beyni
dışarıya aktı.
Hz. İsa (a.s.) aslana:
- Onu neden parçaladın, dedi.
- Sen onun yüzünden sıkılmış
bunalmıştın, onun için.
- Öyleyse neden kanını
içmedin?
- Ey Mesih, dedi aslan, benim
rızkım değildi. Bu avlanma bir ibret içindi. Eğer benim rızkım olsaydı, hiç
ölür müydüm ben?! Bir peygamberi bulup da ölü gönlünü unutup kemiğin
diriltilmesini isteyenin layığı budur!
Aklını başına topla, köpek
nefsinin dirilmesini isteme! Madem köpek değilsin, peki neden kemiğe aşıksın?!
Ey başkaları için ağlayan göz, biraz da kendine ağla!
tavsiye: www.ademozbay.com
tavsiye: www.ademozbay.com
Yorumlar
Yorum Gönder